Emzirme Nasıl Olmalıdır? Deux Lapins İçeriğe atla
Arama
Sepet
Emzirme Nasıl Olmalıdır? Doğru Emzirmenin Püf Noktaları Nelerdir?

Emzirme Nasıl Olmalıdır? Doğru Emzirmenin Püf Noktaları Nelerdir?

Emzirme deneyimi hem bebek hem de anne için sanıldığının aksine öğrenilmesi gereken bir yolculuktur. Bebeğinizle birlikte ilerlediğiniz bu muazzam yolculuk sırasında, bebeğiniz emmeyi öğrenirken siz de bebeğinizi nasıl emzirmeniz gerektiğini öğrenmeye çalışırsınız.

Deux Lapins Müslin Bebek Ürünleri: Bebeğinizi Pamuklara Sarıp Sarmalıyoruz

Tüm anne adayları, hamilelik dönemi boyunca bebeklerini sağlıklı bir şekilde kucaklarına alacakları o büyülü anı hayal ederler. Ancak birçok anne adayı, yenidoğan bebeğiyle karşılaştığı o ilk anın aynı zamanda da ilk defa emzirecekleri an olduğunu ön göremeyebilir. Üstelik yenidoğan bir bebeğin hayata gözlerini açtığı andan itibaren özellikle ilk aylar emzirme dönemi gündemin en önemli konusudur. Çoğunlukla anne adayları, emzirme dönemi hakkında bilgileri ve emzirmenin püf noktalarını bu dönem içinde öğrenmeye çalışır. Oysa hamilelik süreci, emzirme dönemi ve bebeği doğru emzirme şekli hakkında bilgi edinmek açısından oldukça ideal bir dönemdir. Ayrıca bebeğinizle geçireceğiniz emzirme sürecini daha konforlu bir deneyime dönüştürebilir.

Bir anne adayı ya da yeni anne olmuş biri olarak bebeğin için en iyisini istediğini tahmin etmek güç değil. Öncelikle bebeğini emzirmenin son derece olağan ve normal bir süreç olduğuna inanmanı tavsiye ediyoruz. Emzirme dönemi boyunca yaşanan olası zorluklar ve sorunlar çoğu zaman gelip geçicidir. Bazı anneler emzirme süreci başlar başlamaz rahatlıkla uyum sağlayabilir ve zorlanmaz. Bazı anneler de ise süreç tam tersi şekilde seyredebilir ve zorluklarla mücadele etmek zorunda kalabilirler. Her iki durumun da gayet normal olduğunu bilmen de fayda var! Özellikle emzirme döneminin ilk günlerinde yaşadığın bazı zorluklardan şikayetçiysen, bunun nedeni genellikle emzirme ile ilgili yetersiz ya da yanlış bilgilerle yönlendirilmiş olman olabilir.

Peki, doğru emzirmenin püf noktaları ile ilgili bu yanlış bilgiler neler olabilir gel birlikte bakalım.

Anne adaylarının kafasında daha hamilelik sürecinde emzirme hakkında birçok soru işareti oluşmaya başlar. Bu soru işaretlerini kısaca özetlemek gerekirse;

  • Bebeğimi kaç saatte bir emzirmem gerekir?
  • Bebeğimi emzirmemin kaç dakika sürmesi gerekir?
  • Her emzirme sırasında bebeğimi her iki memeden de mi beslemeliyim?
  • Bebeğim uyuyorsa uyandırıp emzirmem gerekir mi?
  • Sütümü sağmam gerekir mi?

Bu soruların cevabını detaylı bir şekilde açıklamaya geçmeden yenidoğan beslenmesi ile ilgili doğru bilenen yanlışlara bakalım:

  • Bebeğini 2-3 saatte bir emzirmelisin!
  • Bebeğini her ağladığında emzirmelisin!
  • Bebeğini her iki memeden de en az 15 dakika beslemelisin!
  • Bebeğin uyuyorsa bırak uyumaya devam etsin!

Merak ettiğin tüm bu soruların doğru yanıtlarını yazımızın devamında bulabilirsin.

Anne Sütü Nedir?

Anne sütü; bebeğin gözlerini açtığı coğrafyaya, kaç kilo olduğuna, kaç haftalık doğduğuna, her bebeğin ihtiyacına göre ve bebeğe özel farklı besleyici değerler barındıran mucizevi bir besin kaynağıdır. Yenidoğan bebeğin, büyümesi ve gelişimi için ihtiyaç duyduğu tüm sıvı, enerji ve besin öğelerini içermesinin yanı sıra sindirimi oldukça kolay ve doğal bir besindir.

Doğumdan sonraki birkaç günde annenin salgıladığı sütün bilimsel karşılığı kolostrumdur. Kolostrum; kıvamı yoğun, protein bakımında oldukça zengin, içerdiği yağ miktarı düşük, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve sodyum gibi minerallerden oluşan anne sütüdür. Ayrıca yenidoğan bebekleri enfeksiyon riskine karşı koruyan hücre ve antikorlar bakımından da oldukça zengindir. Anne sütünde doğumdan sonra zamanla değişimler meydana gelir. İlk 6-10 gün içinde geçiş sütüne, sonrasında ise ortalama 10-15 gün içinde olgun süt özelliğine sahip olur. Geçiş sütünün sahip olduğu mineral ve protein seviyesi kolostrum sütten daha düşükken olgun sütte bulunandan fazladır. Olgun sütün ise %88’ini su oluşturur ve özellikle ilk 6 ayda bebeğinizin beslenmesi başta olmak üzere, sağlığı, bağışıklığı, gelişimi ve psikolojisi açısından tüm ihtiyacını karşılayabilecek kadar zengin içeriğe sahiptir.

Emzirme Ve Emzirme Düzeni Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Emzirme deneyimi hem bebek hem de anne için sanıldığının aksine öğrenilmesi gereken bir yolculuktur. Bebeğinizle birlikte ilerlediğiniz bu muazzam yolculuk sırasında, bebeğiniz emmeyi öğrenirken siz de bebeğinizi nasıl emzirmeniz gerektiğini öğrenmeye çalışırsınız. Ancak bu öğrenme ve anlama sürecinin biraz zaman aldığını unutmamalısın. Daha önce de belirttiğimiz gibi gebelik döneminde emzirme hakkında doğru bilgiler edinip bu süreci daha rahat bir şekilde yönlendirebilirsin.

Yenidoğan emzirme döneminde emzirme ile ilgili tüm bilmen gerekenleri senin için hazırladığımız yazımızda bulabilirsin.

  • Yenidoğan bebek beslenmesi 0-3 ay beslenme sürecine denk gelir. Yenidoğan bebeğini kucağına aldığın ilk ayda ikiniz de çok heyecanlısınız. Tam 6 ay sürecek sadece anne sütü ile beslenme serüveniniz başladı. İki aylık bebek beslenmesinde de tıpkı ilk ay olduğu gibi yenidoğan bebeğine yalnızca anne sütü vermeye devam ediyorsun. Ancak artık bebeğinin emme süresi daha kısa sürebilir. Bu durum bebeğinin yetersiz emdiği anlamına gelmez. Yenidoğan bebeğinin çene kasları artık daha güçlüdür ve anne sütünü daha hızlı emebilecek olgunluktadır. Bebeğin 3. ayına girdiğinde de hala anne sütü ile bezlenmesi gerekiyor. Eğer çalışan bir anneysen endişelenmene gerek yok! Yenidoğan beslenmesi için süt sağma işlemi ile sütü muhafaza edebilirsin.
  • Doğumdan hemen sonra hem bebeğinizin sakinleşmesi için hem de bebeğinizle mümkün olduğunca kısa süre içinde tensel temas yaşamanız için emzirmeyi gerçekleştirmeniz önemlidir. Ne kadar kısa sürede emzirmeye başlarsanız emzirme de o kadar rahat olur.
  • Bilimsel adıyla “kolostrum” yani ağız sütü diye bilinen ilk süt bebeğinizi hastalıklardan koruyan antikorlar içerir.
  • Yenidoğan bebeklerin mideleri oldukça küçüktür. Bu yüzden bebeğinizin azar azar ama sık emmek istediğini bilmeniz oldukça önemlidir.
  • Hemen doğumdan sonraki zamanda bebeğiniz emebilmek için yeterli kuvvete sahip olmayabilir. Böyle durumlarda bebeğiniz güç toplayana kadar başını ve vücudunu şefkatle okşayarak emmeye teşvik edebilirsiniz.
  • Gün içinde birçok defa tekrarlanan emzirme sırasında hijyenin sağlanmış olması gerekir. Hem hijyen hem de senin ve bebeğinin konforu için tasarlanan emzirme önlüklerinden yararlanabilirsin. Üstelik özel olarak tasarlanan bu önlükler sayesinde ev dışında ve/veya kalabalık ortamlarda bebeğinle kurduğun bağ da kesintiye uğramamış olur. Emzirme önlükleri gerektiğinde annelere ihtiyacı olan mahremiyeti sağlarken aynı zamanda bebeğe odaklanma imkanı da verir. Ancak emzirme sırasında oldukça işlevsel bu önlükleri seçerken kullanılan malzemeye dikkat etmelisin. %100 pamuk kullanılan müslin kumaşlı emzirme önlüğü aradığın ürün olabilir.
  • Meme ucunuz ile bebeğin dudak ve ağız kenarlarına dokunarak ağzını açmasını ve bebeğinizin memenizi kavramasına yardımcı olabilirsiniz.
  • Yenidoğan bebeğin yalnızca meme ucunu kavraması yeterli gelmez. Bebeği doğru emzirme şekli için; aynı zamanda annenin memesinin kahverengi kısmını da tüm ağzıyla kavraması ve hissetmesi gerekir.
  • Annenin süt salgılanmasına yardımcı olmak adına memeye masaj yaparak süt salgısı uyarılabilir.
  • Bebeğin memeyle ilk buluşma anında meme hassasiyetinden kaynaklı annenin canı bir parça acıyabilir. Bu durumda, acınız sürekli bir hal almışsa; emzirme pozisyonunuz ve bebeğinizin memeyi kavrama şeklinizin hatalı olduğu konusunda sizi uyarıyor olabilir. Bu türden bir sorunla karşı karşıyaysan bebeğini memeyi doğru kavraması için emzirmeye ara verebilir ve doğru kavrayabilmesi için yönlendirebilirsin.
  • Eğer bebek memeden ayrılmak istiyorsa serçe parmağın ucuyla nazik olmayı ihmal etmeden bebeğin dudağı itilip gevşetilebilir. Böylece bebeğin memeden rahat ve kolay bir şekilde ayrılmasına yardımcı olunabilir.
  • Doğumdan bir gün sonra emzirme ile birlikte annenin süt miktarı da artar. Yenidoğan beslenme sürecinin sonunda da iki emzirme öğünü arasında geçen zaman gitgide uzamaya başlar ve düzene girer.
  • Emzirme esnasında sizin ve bebeğinizin rahat ettiği bir pozisyonda olmanız gerekir. Kolun altını bebek emzirme yastığı ile desteklemek ve ayakaltını destek verecek şekilde yükseltmek rahat bir emzirme pozisyonu için size yardımcı olabilir.
  • Bebeğinizi emzirirken tüm vücudunun size dönük olması gerekir. Bebeklerin dünyayı algıladıkları ve kendi varlıklarını hissedebildikleri tek yer annelerinin yüzüdür. Bebeğinizin aynasının yüzünüz olduğunu unutmayın. Sizin yüzünüz ne kadar huzurlu görünürse bebeğiniz de kendini o denli huzurlu ve güvende hisseder.
  • Emzirme esnasında meme alttan dört parmakla ve üstten de boş kalan başparmakla desteklenecek şekilde tutulmalıdır. Anne adayı memeyi tutarken parmaklarının memenin kahverengi kısmına temas etmemesine özen göstermelidir.
  • Bebekler anne sütü boşaldıkça daha fazla gaz çıkarma ihtiyacı duyarlar. Her emzirmeden sonra mutlaka bebeğin gazı çıkartılmalıdır. Emzirme sırasında bir memeden ötekine geçerken yine bebeğin gazı çıkarılmalıdır. Omuz bezi ile emzirme sonrası gaz çıkarma hijyenik ve dertsiz olarak geçirilebilir.
  • Her iki memeden de bebeğinizi emzirmelisiniz. Böylece her iki memenizden de süt salgılanması düzenli bir şekilde gerçekleşebilir. Karışmasına engel olmak adına hangi öğününde hangi memeden emzirildiğini anımsamanız için sutyen askısına işaret koyabilirsiniz ya da en son emzirdiğiniz memeye göğüs pedi koyabilirsiniz.
  • Yenidoğan bebek 5-2 saatte bir beslenme seansına hazırdır. Çünkü anne sütü, yenidoğan bebek midesinde tam dolu olduğu durumlarda ortalama 90 dakikada sindirimi gerçekleşir. Ayrıca, yenidoğan bir bebek memedeki sütü tam olarak boşaltamadan yorgun düşebilir; bu yüzden de daha sık emzirilmelidir.
  • Yenidoğan bir bebek doğumdan birkaç gün sonra günde ortalama 4-6 defa bezini ıslatıp en az iki defa kaka yapıyorsa ve kilo alımı da olması gerektiği gibiyse yeterli miktarda besleniyor anlamına gelir.
  • Dünya Sağlık Örgütü(WHO), ilk 6 ayda bebeklerin, yani yalnızca anne sütü ile beslendikleri dönemde, her gün en az 10-12 defa emzirilmesi gerektiğini öneriyor. Sonraki dönemlerde ise 8-10 defa emzirilebilir.
  • Göğüslerinizi sıkmayan sutyenler giymeye özen göstermelisiniz.
  • Her gün göğüslerinizin hijyenini ılık su yardımı ile sağlamalısınız.
  • Bebekler için annelerinin huzurlu hissetmeleri oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra annenin stres ve kaygı düzeyi sütün kalitesini de etkiler. Annenin kaliteli ve verimli sütü olabilmesi için yeterince dinlenmesi, beslenmesine dikkat etmesi ve bol bol sıvı tüketmesi önemlidir.

Emzirme Esnasında Yaşanan Göğüs Acısı İçin Yapılması Gerekenler

Hemen hemen tüm annelerin ortak sorunlarından biri de hassas meme ucudur. Hassas meme ucundan kaynaklanan acının giderilmesi için yapılaması gereken ilk şey emzirme esnasında doğru ve konforlu bir pozisyon almaktır. Bebeği doğru emzirme şekli sayesinde birçok annenin hassas meme ucu sorunu çözülebilir.

Yenidoğan Bebekler Doğumdan Sonra Ne Kadar Süre Sonra Emzirilmedilir?

Eğer mümkünse yenidoğan bebeğin ilk yarım saatte, en geç ise 1 saat içinde emzirilmesi tavsiye edilir. Aksi durumda, dünyaya gözlerini yeni açan bebeğiniz uykuya dalmak isteyecek ve bebeğinizi uykudan uyandırmak güçleşecektir. Bebek 2-3 haftalık olduktan sonra kendi açlığını fark edebileceğinden zaten uykudan uyanıp emmeyi istediğini size söyleyecektir.

Emzirmeye Hangi Memeden Başlanır?

Yenidoğan bebeğin beslenmesinde emzirme süreci boyunca anne sütünün bileşiminde de değişiklikler meydana gelir ve yağ miktarı da artar. Her emzirme seansında ilk gelen ve daha az yağ içeren süte “ön süt” denilir. Emzirmenin sonunda annenin memesinden salgılan süt ise en fazla yağ oranını içerir. Son süt dediğimiz anne sütündeki yağ başka sütlerdekine benzemez. Hem daha hafif hem de sindirimi oldukça kolaydır. Son sütteki bu yağ yenidoğan beslenmesi açısından oldukça önemli enerji bir enerji kaynağıdır. Özellikle 0-3 ay beslenme sürecinde yenidoğan bebeğin tokluk hissi oluşmaya başlar ve ideal kiloya ulaşması için bu yağın sağladığı enerjiye gereksinim duyar. Bebeği doğru emzirme şekline yerleştirdikten sonra doyana ve memeyi kendi bırakana kadar tutmasına izin verilirse, hem ön sütü hem de son sütü alabilir. Bebeğin daha emmek istiyorsa diğer memeden beslemeye devam edebilirsin. Ancak bebeğin beslenmesi için yeterli gelmişse, bir sonraki öğünde emzirmeye öteki memeden başlanmalıdır. Her iki memeden de emzirilmişse bir sonraki emzirmeye son verilen memeden başlanmalıdır. Son olarak emzirme sonrası memede kalan sütün sağılarak boşaltılması ideal olan yöntemdir.

Emzirme Sonrası Bebek Memede Uyursa Ne Yapmalı?

Hem sizin hem de bebeğinizin keyfi yerindeyse, emzirme sonrasında bebeğin memede uyuyakalmasının hiçbir sakıncası yoktur. Ancak bebeğinize kendi yatağında uyuma alışkanlığı kazandırmak istiyorsanız, emzirmenin sonuna doğru onu hafifçe yatağına yerleştirebilir, tercih ediyorsanız ve bebek de alıyorsa emzikle destekleyebilirsiniz. Bebek emziğinin sürekli hijyeni için de emzik askısı yardımcı olacaktır.

Sezaryen İle Doğumdan Sonra Emzirmek Mümkün mü?

Normal doğum ya da sezaryen doğum olmuş olması hiç fark etmez, yenidoğan bebeğinizi emzirmeniz mümkündür. Sezaryen doğumda annenin kendine gelmesi biraz zaman alabilir ve bir ihtimal emzirmeye biraz geç başlayabilir. Ancak bu gecikme bebek için herhangi bir sorun yaratacak kadar bir gecikme değildir.

Anne sütünün çoğalmasını nasıl sağlarsınız?

Annenin yeterli sıvı tüketmesine özen göstermek ve yeterli dinlenme koşullarının sağlanması süt miktarını etkileyen en önemli faktörlerdir. Günde ortalama 2-3 litre su ya da sıvı tüketmeniz yeterli olacaktır.

Yenidoğan bebeklerin gaz şikayeti ne zaman başlar?

Hiçbir sağlık sorunu olmayan bebeklerde sık sık rastlanan sebepsiz ağlamalara kolik; yani, gaz sancısı denir. Doğumdan 2-3 hafta sonra bebeklerde sıklıkla görülmeye başlar. En yoğun dönemi ise bebek 4-6 haftalık olduğunda yaşanır. Genellikle de bebekler 3-4 aylık olduktan sonra bu sancılar son bulur. Özellikle akşam saatlerinde, ağlama krizlerinin ve nöbetlerinin önüne geçilememesi şeklinde kendini belli eder.

Yeni doğan bebeğinizin gazı olduğunu anlamanız için dikkat etmeniz gereken işaretler ise;

  • Sürekli bir huzursuzluk hali ve rahatlama isteği için bebek anneyi emmek ister. Bebeğinizin bu arzusu acıktığı için değil; gaz sancısı ve kendini sakinleştirmek için olabilir.
  • Anne memesinde gerektiğinden uzun süre kalan bebek, bünyesinin alabileceğinden fazla miktarda sütü emdiği için kusabilir. Bu kusmalar sürekli bir hal almamışsa endişe etmenize gerek olmayan böyle anlarda omuz ve ağız bezleri büyük yardımcınız olabilir. Sizin ve bebeğinizin giysilerinin de kirlenmesini önleyen bu önlükleri emzirme sonrasında kolaylıkla çıkarıp temizleyebilirsiniz.
  • Karın bölgesinde şişlik meydana gelebilir ve bebekler bacaklarını karnına doğru çekmeye çalışarak gazı dışarı atmaya çalışır.
  • Çoğunlukla akşam saatlerinde ve gece aniden başlayan çığlıklar şeklinde kendini belli eder.
  • Gaz sancısı dönemi ağlama nöbetleri ve krizleriyle iç içedir.

Bebeğin Gazı Emzirdikten Sonra Nasıl Çıkarılır?

Bebeğinizi besledikten sonra yaklaşık olarak 10-15 dakika kadar dik tutmanız gaz çıkarmasına yardımcı olur. Eğer bebeğiniz emzirme sırasında uykuya dalmış ve rahat görünüyorsa gaz çıkarmanıza gerek yok demektir. Ancak bebeğiniz huzursuz görünüyorsa, kucakta dik pozisyonda sırtını sıvazlayarak gaz çıkarmasına yardımcı olabilirsiniz. Bu sırada omzunuza koyduğunuz bir omuz bezi üzerine bebeğinizi yerleştirerek hem kıyafetlerini koruyabilir hem de yenidoğan bebeğinizin ihtiyacı olan daha hijyenik bir ortam yaratabilirsiniz.

Konforlu Bebek Emzirme İçin Neler Yapılabilir?

Özellikle yenidoğan bebek aylarında, emzirme süreci 40 dakikaya kadar çıkabilir. Bu dönemin oldukça yorucu olduğu da göz önüne alırsan emzirmek için rahat bir alan seçmelisin. Yenidoğan bebeğinizi, kollarınızı ve sırtınızı ağrıtmayacak konforlu bir pozisyonda tutmaya özen gösterin. Bunun dışında bebeğinizin başını elinizle desteklemeniz de size yardımcı olabilir. Ancak tercih edeceğiniz duruş şekli, her zaman önce sizin ve bebeğinizin rahat hissetmesine bağlıdır.

Oturur pozisyonda emziriyorsanız, bebeğinizi konforlu bir emzirme yastığı ile destekleyebilirsiniz. Ayrıca pek çok anne, emzirirken rahat hissetmek için ayak taburesinden de destek alır. Emzirme sırasında oturabilir ya da uzanabilirsiniz, esas önemli olan siz ve bebeğiniz rahat hissedene kadar emzirmeye başlamamanız, çünkü bu pozisyonda uzun süre boyunca kalmanız gerekebilir.

Uzmanlar bebeklerin bütünlüklü gelişiminin sağlıklı gerçekleşmesi için ilk 6 ay anne sütünün kritik bir rol üstlendiği konusunda hemfikirler. Sonraki dönemlerde ek gıda takviyesi ve çeşitli besinlerle desteklenmeye başlansa da emzirme dönemi ortalama bir ile iki yıl arasına yayılan uzun ve zahmetli bir süreçtir. Bebek gelişimi açısından bu denli önemli bir işi yerine getirebilmek için her zaman uygun ortamı ve koşulları yaratmak kolay olmayabilir. Hem sizin hem de bebeğiniz için stres ve huzursuzluk yaratabilecek bu durumun üstesinden bebek emzirme önlüğü sayesinde gelmek mümkün. Üstelik nerede ve hangi koşulda olursanız olun gönül rahatlığı ile kullanabileceğiniz anne emzirme önlüklerinin pek çok farklı modelini de bulabilirsiniz.

Yenidoğan İkiz Bebekleri Emzirme Pozisyonu

Eğer ikiz bebekleriniz varsa bu emzirme pozisyonu sayesinde ikisini de aynı anda emzirmeniz mümkün. Öncelikle kucağınıza ikiz bebek emzirme yastığını yerleştirin. İkiz bebekler için özel olarak tasarlanan ikiz emzirme yastığı modelleri; daha geniş ölçülerde ve annenin iki kolunu da destekleyecek şekilde tasarlan ürünlerdir. İkiz bebek sahibi annelerin ihtiyaçları düşünülerek üretilen bu ürün sayesinde bebeklerinizi aynı anda, konforlu ve gönül rahatlığı ile emzirebilirsiniz. İkizlerinizi koltuk altı emzirme pozisyonunda olduğu gibi yastığın üzerine yatırabilir ve boşta kalan ellerinizle de onlara şefkatle dokunma imkanı bulabilirsiniz.

Başarılı bir emzirme süreci yaşanmadığı durumlarda karşılaşılabilecek problemler nelerdir?

Emzirme sırasında bebeğin memeyi doğru bir şekilde kavrayıp emmemesi yeterli miktarda anne sütü almamasına yol açar. Böyle bir durumda bebeğin yaşayabileceği bazı sorunlar ise;

  • Bebek kilo alamaz,
  • Yeterli besini almaya ve doymaya çalışırken aldığı anne sütü miktarı harcadığı enerjiyi karşılamadığı için yorulmasına,
  • Doyamadığı için de uykuya geçmede sorun yaşamasına,
  • Bebeğin annenin memesinden tatmin olmadığı için memeyi reddetmesi gibi zorluklarla karşı karşıya kalınabilir.

Anne adayları açısından ise;

  • Meme ucu yaralarının kaçınılmaz olmasına,
  • Tam anlamıyla boşaltımı sağlanmayan sütün memede bir süre sonra süt kanalını tıkamasına,
  • Mastit yani meme enfeksiyonu gibi sağlık sorunlarına yol açar.

Bebeğin sürekli emme ihtiyacı duyması normal midir?

Emme insan doğasına oldukça içkin bir dürtüdür. Bu yüzden bebekler daha dünyaya gözlerini açmadan emmeyi bilerek gelirler ve memeyi yalnızca doyabilmek için emmek istemezler. Bebeğin anneden aldığı süt; sıcaklık, koku, şefkat ve güven duygusu onun fizyolojik, duygusal ve psikolojik ihtiyacını karşılamak için de önemlidir. Yenidoğan bir bebek için emmek, anne karnındaki varoluşunun dünyaya geldikten sonraki hayatta devam ettiğini hissetmesi anlamı taşır. Bebeğin tatmin olmasını sağlayan bu duygu onun kendini tam, güvende ve sürekli olarak algılamasına destek olur. Eğer bir bebeğin emme arzusu tatmin edilememişse annenin memesinden ayrılmak istemez.

Yeni doğum yapan bir annenin sütünün yeterli olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Anneler ve bebekleri arasındaki bağ olağanüstü ve doğal bir güce sahiptir. Dolayısıyla anneler, içgüdüsel olarak bebeğinin emme şeklinden, emzirme sırasında yutkunmasından, 3 gün geçtikten sonra bebeği emzirirken memelerinin boşalmasından ve daha sonrasında da bebeğin uykuya dalmadan önceki davranışlarından sütün yeterli gelip gelmediğini anlayabilirler. Bunların dışında da sütün yeterli gelip gelmediğine işaret eden bazı somut bulgular da söz konusudur. Eğer bebeğiniz, doktor kontrolünde boy/kilo oranı ve fiziksel muayenesi; çiş-kaka düzeni gününe göre normal düzeyde seyrediyorsa karnı da doyuyor demektir.

Memenin reddedildiği durumlarda yapılması gerekenler nelerdir?

Yeni bir anne adayıysanız ve meme reddi gibi bir sorunla karşı karşıyaysanız öncelikle emzirme düzeninizi gözden geçirmenizde fayda olduğunu söylemeden geçmeyelim. Bebeğinizin biberonla beslenmesi, yanlış emzik seçimi ya da sizin çok strese, uykusuzluğa, yorgunluğa ve düzensiz beslenmeye maruz kalmış olmanız sütünüzün azalmasına neden olmuş olabilir. Bu gibi nedenlere bağlı olarak da bebeğiniz memeyi reddediyor olabilir. Biberon ve emzik kullanımı bebeğinizin emme biçimini değiştireceği için meme reddi sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Memeye tekrar sağlıklı bir şekilde dönmek için EDS(emzirme destek sistemi), kaşık, enjektör veya kaptan besleme tekniklerinden faydalanabilirsiniz.

Tüm bu saydıklarımıza ek olarak ise;

  • Bebeğiniz ile ten teması kurmayı ihmal etmemeniz,
  • Uykuya dalmadan hemen önce ya da uyandıktan hemen sonra emzirmeyi denemeniz,
  • Sessiz, sakin ve loş bir ortamda, bebeğiniz çok aç değilken, farklı emzirme pozisyonları denemeniz,
  • Bebeğiniz memeyi reddettiğinde sakinleşmesine yardımcı olup kundak yaparak emzirmeyi denemek,
  • Yürürken ya da hafif sallanıyorken emzirmeyi denemek tekrar memeye dönüş için yardımcı olabilir.

Anne sütü buzdolabında ya da derin dondurucuda ne kadar süre boyunca saklanabilir?

Anne sütü oda sıcaklığında 3 saat; buzdolabında 3 gün; derin dondurucuda maksimum 3 ay boyunca saklanabilir. Özellikle ilk 6 ay yenidoğan bebeğin anne sütüne en çok ihtiyaç duyduğu dönem olduğundan ve öneminden söz etmiştik. Eğer çalışan bir anneysen ya da çeşitli nedenlerden dolayı bebeğini emziremiyorsan, süt sağma için göğüs pompası ve emzirme aksesuarlarından yararlanabilirsin.

Yenidoğan Bebeğin Cildini Nasıl Koruyabilirsiniz?

Bebeklerin teni yetişkinlerin cildinden çok farklı ve daha hassastır. Özellikle bebekler bir de yeni doğmuş ise daha da ince, narin, hassas ve yumuşak bir deriye sahip olurlar.

Peki, her şeyin en iyisini istediğiniz yenidoğan bebeğinizin ciltlerini nasıl koruyabilirsiniz?

Yenidoğan bebeğinize ılık duşlar aldırın!

Yeni dünyaya gelmiş bebeklerde hijyen çok önemli bir etkendir. Zaten oldukça narin olan tenleri mikroplara karşı oldukça duyarlıdır. İşte bu yüzden yenidoğan bebeğinizin bulunduğu ortamın temizliğine gerektiği özeni göstermeyi ihmal etmemelisiniz. Bebeklerin doğumdan hemen sonra her gün ılık suyla yıkanmasında hiçbir sakınca yoktur. Ilık bir duş keyfi yenidoğan bebeğinizin aynı zamanda rahatlamasına da yardımcı olur. Ancak dikkat etmeniz gereken en önemli şey bebek duş sonrasında yumuşak bir havlu ile kurulanmalıdır. Bebeğinizi kurulamak için müslin kumaştan %100 pamuk ve yumuşak bir havlu kullanmalısınız.

Yenidoğan bebeğinizin giysilerine dikkat etmelisiniz!

Bebekler için doğru kıyafet seçimi oldukça önemlidir. Özellikle, bebeğinizin hassas tenine doğrudan temas eden kumaşlarda seçimlerinizi %100 pamuklu olanlar arasından yapmaya özen göstermelisiniz. Rahat ve nefes alabilen özellikte giysileri kullanmanız yenidoğan bebeklerin en sık yaşadığı problemlerden biri olan isilik gibi cilt rahatsızlıklarının önlenmesinde oldukça faydalıdır. Ayrıca yumuşak, az dikişli, üzerinde olabildiğince az metal bulunan ve sert parçalar bulunmayan kıyafetler tercih edilmelidir. Özellikle ilk aylarda bebeğin iç giyimi için %100 pamuk tulumlar ideal bir seçim olabilir. Yine ilk aylarda mutlaka şapka ve eldiven giydirilmelidir.

Bebeklerin kıyafetlerinin temiz olmasına özellikle dikkat edilmelidir. Kullanılan deterjanların dikkatli seçilmesi gerekir. Aynı zamanda bebek kıyafetleri bol su ile durulanmalıdır. Bebeğinizin için kullandığınız bütün kıyafet ve kumaşların ütülendiğinden de emin olmalısınız.

Yenidoğan bebeğinizi güneşten koruyun!

Güneş ışınlarının yaydığı D vitamini her ne kadar çocuk gelişimi için önemli bir faktör olsa da bebeğinizin doğrudan güneş ışınlarından korumanız gerekir. Özellikle, güneşin en tepede olduğu öğle saatlerinde bebeğinizi dışarı çıkarmayın. Ancak şapka, koruyucu kremler ve giysiler gibi gereken önlemleri aldıktan sonra bebeğinizi kısa süreli olacak şekilde güneşe çıkarabilirsiniz.

Yenidoğan Bebeğiniz İçin Tercih Ettiğiniz Ürünlerin Müslin Kumaştan Olmasına Özen Gösterin!

Yumuşacık ve doğal yapısıyla bebeklerinizin hassas cildi için en ideal dokuya sahip olan müslin kumaş, bebek tekstil ürünlerinin de en gözde kumaş türleri arasında yer alır. Bilinen en eski kumaş türlerinden biri olan müslin örtü, Antik Mısır döneminden günümüze değin bebek kundaklamak için kullanıyor. Bebek kundak kumaşı olarak kullanılmasının dışında da pek çok üründe kullanılan müslin kumaş bezine gelin birlikte daha yakından bakalım.

Bebeğinizi Kundaklamak İçin En İdeal Seçim!

Seyrek, incecik ve yumuşak dokuya sahip olan müslin kumaşlar %100 pamuklu yapısıyla bebeğinizin narin tenine en iyi uyum sağlayan yenidoğan bebek tekstil ürünlerinden biridir. Müslin örtü ile kundakladığın bebeğinin kendini güvende ve huzurlu hissedeceğinden emin olabilirsin. Yenidoğan bebeklerin kendilerini en rahat ve güvenden hissettikleri yer anne karnıdır. Müslin örtü kumaşı ile kundakladığın bebeğinin kendini anne karnında gibi konforlu hissedebilir. Ayrıca minik bebeğini uyku sırasında güven içinde tutmanda da büyük yardımcın olabilir.

Yenidoğan Bebeğinizin Minik Ağzına Narin Bir Dokunuş İçin En İdeal Seçim!

Yenidoğan bebeklerin emzirme döneminde fazlaca kustuklarından söz etmiştik. Ayrıca bebekler diş çıkarma döneminde sık sık salya akıtırlar. Hem kusmuklarını hem de ağız sıvılarını üstlerine bulaştırmaları ise kaçınılmaz bir durumken bebeğinizi kucağınıza aldığınızda benzer bir son sizi de bekler. Bu gibi durumlarda müslin ağız bezi bebeğinizin narin dudakları için en uygun yardımcınız olacak şekilde üretilir. Aynı zamanda fular bebek önlüğü modelleri de bulunan müslin ağız bezi, ultra emici özelliğe sahip dokusuyla hemen doğumdan sonra kullanabileceğiniz modeller arasında yer alır. Ayrıca kendin için de benzer özelliklere sahip olarak üretilen müslin omuz bezlerine anne & bebek çantanda mutlaka yer açmalısın.

Yaz Aylarının Sıcağında Güneşin Işınlarından Bebeğinizi Korumak İçin Hafif Bir Örtü!

Her ne kadar yenidoğan bebekler biz yetişkinlere oranla daha kolay üşüse de yaz aylarının sıcağından onlar da rahatsız olup bunalabilir. Üşümesine engel olmak için daha sıkı giydirip üstünü örttüğün bebeğin böyle bir durumda bunalıp huzursuz olur ve uykusundan uyanabilir. Böyle anlarda müslin örtü en büyük kurtarıcın olarak da yardımına yetişecektir. Yazın bunaltan sıcaklarında, yumuşak ve pamuksu dokusuyla tek kat müslin örtü bebeğin için gerekli konforu sağlar.

Havlu, Güneşlik Ya da Omuz Bezi Arayışınız İçin En Doğru Seçim!

Müslin kumaş bezleri; anneler ve bebeklerin birçok ihtiyacına göre tasarlanan, kullanım alanı oldukça geniş ve oldukça işlevsel ürünler olarak tasarlanıp kullanıcıların beğenisine sunulur. Bebeğinizin ihtiyacı olan pek çok alanda gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz. İster emici bir havlu, ister pusete ek güneş koruyucu, isterseniz de alt değiştirme örtüsü olarak müslin örtü ya da müslin kumaş bebek tekstil ürünleri arasından seçimlerinizi yapabilirsiniz.

Kaç Tane Omuz Bezin Olmalı?

Bebeğinizin ihtiyaçlarını hem de omuz bezine ihtiyaç duyacağınız süreyi göz önünde bulundurmalısınız. Üstelik sizi ve bebeğinizi ziyarete gelenler için de omuz bezi gerekecektir. Yenidoğan bebeğinizi doğrudan temastan da koruyan bu bezlerden fazlaca almanız iyi bir fikir olabilir. Ancak en azından yenidoğan bebek çantanızda en az iki üç adet omuz bezine mutlaka yer vermelisiniz.

Emzirme Yastığı Rahat Mı?

Emzirme yastığı, bebeğini emzirirken yaşayabileceğiniz olası sırt, boyun ve omuz ağrılarına iyi gelmesinin yanı sıra rahat hissetmenize ve sütünün akış hızına da etki eder. Emzirme döneminde senin ve bebeğinin daha rahat hissetmesini destekler.

Deux Lapins müslin bebek ürünleriyle bebeğinizi pamuklara sarıp sarmalıyoruz! Kumaşlarımız %100 pamuk ve müslin dokuma olup; tüm kullanılan iplik ve boya
malzemelerimiz OEKOtex sertifika onaylıdır.  Efsane yumuşaklık sağlayan, özgün desenlere sahip, sade, kaliteli, pratik, tasarım ve hayat kolaylaştırıcı müslin bebek tekstil ürünlerimizi beslenme kategorimizden detaylı olarak inceleyebilirsiniz. Yenidoğan bebeklerin huzuru için bir tık kadar uzakta siz değerli annelere destek vermek için bekliyor olacağız.

 

Blog yazılarımız çok merak edilen sorulara kısa ve pratik cevaplar sağlamak amaçlıdır. Kendi okumalarımız, deneyimlerimiz ve araştırmalarımız sonrası tamamen fikir vermek niteliğindedir. Tüm anne ve bebeklerin kendilerine özgü şartlarına istinaden en doğru tavsiye ve uygulama önerilerine doktorlarına danışarak erişeceklerini hatırlatmak isteriz.